ibni arabi ne demek?

İbni Arabi (tam adı: Muhyiddin Ebü Abdullah Muhammed bin Ali bin Muhammed bin el-Arabi), 1165 yılında Murcia, Endülüs'te doğmuş ve 1240 yılında Şam'da ölmüş büyük bir İslam düşünürü, sûfî, filozof ve tasavvuf alimidir. "Şeyhül Ekber" (En Büyük Şeyh) unvanıyla anılır ve tasavvuf düşüncesinde devrim niteliğinde eserler vermiştir.

İbni Arabi'nin düşüncesi, İslam felsefesi ve tasavvufu sentezleyerek özgün bir sistem oluşturmasıyla karakterizedir. Ana fikri, "Vahdet-i Vücut" (Varlığın Birliği) teorisidir. Bu teori, Allah'ın tek varlık olduğunu ve her şeyin O'nun tecellisinden ibaret olduğunu savunur. Görünüşteki çokluk, Allah'ın isimlerinin ve sıfatlarının farklı tezahürlerinden kaynaklanır. Bu anlamda, yaratılmış her şey Allah'ın bir tecellisidir ve O'ndan ayrı bir varlık taşımaz. Ancak, İbni Arabi'nin Vahdet-i Vücut anlayışı, panteizmle karıştırılmamalıdır. O, Allah'ın ve yaratıkların farklılıklarını vurgular; varlığın birliğine, Allah'ın birliğine bağlılık ve teslimiyet çerçevesinde yaklaşır.

İbni Arabi'nin en önemli eserlerinden bazıları şunlardır:

  • Fütûhât-ı Mekkiyye (Mekke Fetihleri): 600'ü aşkın bölümden oluşan, tasavvufun her yönünü ele alan kapsamlı ve çok önemli bir eser. İbni Arabi'nin düşüncesini anlamak için temel bir kaynak olarak kabul edilir.
  • El-Fütûhâtü'l-Mekkiyye Şerhi (Fütûhât-ı Mekkiyye Şerhi): Fütûhât-ı Mekkiyye'nin şerhidir.
  • El-İşaratü'l-Hicamiye (Hicami İşaretleri): İbni Arabi'nin Vahdet-i Vücut kuramını özetleyen daha kısa ve öz bir eserdir.
  • El-Beka ve'l-Fena (Kalıcılık ve Yok Oluş): Tasavvuftaki fena ve beka kavramlarını açıklayan bir eserdir.
  • Mektubat (Mektuplar): İbni Arabi'nin çeşitli kişilere yazdığı mektuplarından oluşan bir koleksiyon. Bu mektuplar, düşüncelerini ve hayatını anlamamıza yardımcı olur.

İbni Arabi'nin çalışmaları, İslam düşüncesini derinlemesine etkilemiştir ve günümüzde bile birçok alim ve düşünür tarafından incelenmektedir. Ancak, düşünceleri karmaşık ve yorumlanması zor olduğu için, genellikle sadece uzmanlar tarafından tam olarak anlaşılabilir. Bazıları tarafından çok özgün ve yenilikçi bulunması nedeniyle, gelenekçi bazı İslam çevrelerinde eleştiriye de maruz kalmıştır. Yine de, tasavvufun en önemli isimlerinden biri olduğu tartışılmaz bir gerçektir.